Kırım Türkleri Tatar Tataristan Radyo meydan fm Crimean
Ana Menü  
  ANASAYFA
  TATARCA-SOZLUK
  KIRIM DAKi SOY KIRIM
  GÖÇ
  HARİTA
  MESAJ
  TATARiSTAN
  YEMEKLER
  RESiM-FOTO
  ViDEO
  SOHBET
  FORUM
  RADYO KAZAN
  RADYO MEYDAN

MAİL

ANA SAYFAN YAP

FORUM
=> Daha kayıt olmadın mı?



FORUM - Sovyet Dönemi

Burdasın:
FORUM => Tarih => Sovyet Dönemi

<-Geri

 1 

Devam->


admin
(şimdiye kadar 17 posta)
22.04.2008 06:53 (UTC)[alıntı yap]
Bolşevik idaresindeki Kırım’ın ilk yılı, yarımadanın yeni hakimlerine göre istenmeyen unsurların acımasızca şekilde ortadan kaldırıldığı kanlı bir dönem oldu. Bunu müteakip, Bolşevikler gerek Kırım Tatarlarını rejime kazanmak, gerekse fiark halklarına bir propaganda mesajı vermek maksadıyla 18 Ekim 1921’de Kırım Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ni ilân ettiler. Bu muhtar cumhuriyette Kırım Tatarcası resmî dil olduktan başka, Sovyet hakimiyeti çerçevesinde Kırım Tatar kültür ve medeniyetinin geliştirilmesi öngörülmekteydi. Ancak Kırım Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin ilk ayları Kırım tarihinde emsali görülmemiş, dehşetli bir açlığa şahit oldu. Yıllarca süren savaşların olduğu kadar, yanlış ve insafsız Bolşevik ziraat politikalarının bir neticesi olan 1921-1922 açlığında pek çoğu Kırım Tatarı yüzbinlerce insan hayatını kaybetti.

Mecburiyet karşısında iktisadî ve bir ölçüde siyasî sahalarda geçici bir müddet toleransa gidilen genel Sovyet ortamına uygun olarak, Kırım Tatarları 1922’den itibaren muhtariyet içinde önemli adımlar attılar. Sovyet devrine adapte olabilen millî kadrolar sayesinde, Kırım Tatarları özellikle eğitim, kültür, sanat ve edebiyat sahalarında büyük gelişmeler gösterdiler. Ne var ki, 1920’lerin ikinci yarısında Stalin’in Sovyetler Birliği’nde iktidarı tamamen ele geçirmesine bağlı olarak, bu durum kökünden değişti. Kırım Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Reisi ve milliyetçi lider Veli İbrahim’in Mayıs 1928’de idam edilmesiyle, onun çizgisinde olduğundan şüphelenenlere karşı büyük bir imha kampanyasına girişildi. 1928’de bütün Sovyetler Birliği çapında başlatılan cebrî kollektivizasyon ve “kulak”ların (yani hali-vakti iyice köylülerin) tasfiyesi yönündeki zâlimâne politikalardan Kırım Tatarları da çok büyük kayıplar verdiler. On binlerce Kırım Tatar köylüsü “kulak” oldukları iddiasıyla Urallara, Sibirya’ya ve başka yerlere sürüldü ve mahvedildi. Stalinist politikalarla perişan edilen tarımın neticesinde 1931-1933 yıllarında yine muazzam boyutlarda bir açlık patlak verdi. Korkunç açlık, Sovyet iktidarı tarafından aralarında Kırım Tatarlarının da bulunduğu birçok halka karşı düpedüz bir tenkil aracı olarak kullanıldı. O kadar ki, bilhassa Ukrayna, Kırım ve Kazakistan’da 15 milyona yakın insanın öldüğü açlığın varlığı bile 1980’lerin sonlarına kadar Sovyet rejimi tarafından asla ikrar edilmedi. 1930’lar boyunca Stalinist devlet terörünün en vahşiyâne şekilde tatbik edildiği dönemden Kırım Tatarları da fazlasıyla paylarını aldılar. Bu korkunç devirde, âlimi, yazarı, sanatçısı, eğitimcisi, idarecisi ve düşünürüyle bir bütün olarak Kırım Tatar millî aydın sınıfı doğrudan idam veya çalışma kamplarında yok etme suretiyle tamamen ortadan kaldırıldı. On binlerce sıradan insan da akıl almaz bahanelerle mahvedildi. Kırım Tatarlarının dinî ve millî değerleri bütünüyle ayaklar altına alındı.

II. Dünya Savaşı’nda Alman-Sovyet harbinin başlamasından kısa bir süre yıldırım hızıyla Sovyetler Birliği’nin batı kesimlerini işgal eden Alman orduları 24 Ekim 1941’de Kırım’a girmeye başladılar. Alman 11. Ordusu 16 Kasım 1941’e kadar Akyar (Sevastopol) hariç bütün Kırım yarımadasını ele geçirmeyi başardı. Akyar müstahkem mevkii ise çok şiddetli muharebeler ve bombardımandan sonra ancak 4 Temmuz 1942’de düştü.

Kırım’ın Almanlar tarafından işgali, Stalin rejimi tarafından ezilmiş bütün Sovyet halkları ve bu meyanda Kırım Tatarları için bir ferahlama hattâ kurtuluş gibi görüldüyse de, bu düşüncelerin yanlış olduğu daha ilk günlerden anlaşıldı. Dinî ve sosyal hayatta gayet sınırlı bazı tavizlerin dışında Alman işgal idaresinin de Kırım Tatarlarına hürriyet ve hele istiklâl vermeye hiç niyetli olmadığının görülmesi bütün ümitleri ortadan kaldırdı. Sert işgal idaresi Kırım Tatar millî müesseselerinin kurulmasına meydan vermedikten başka, binlerce Kırım Tatarını da Alman savaş sanayiinde işgücü olarak kullanmak üzere cebren Almanya’ya götürdü. Zaten Nazi Almanyası’nın savaş planları arasında Kırım’a Almanların iskân ederek burayı daimî olarak Almanya’nın entegral bir parçası haline getirilmesinin bulunduğu biliniyor.

Savaşın Almanlar aleyhinde bir seyir takip etmeye başlamasıyla birlikte, Kızıl Ordu kaybettiği bölgeleri bir bir geri almaya başladı. Nihayet, 11 Nisan 1944’den başlayarak 9 Mayıs 1944’e kadar Kırım yarımadasının tamamını ele geçirdiler. Kırım muharebeleri sırasında Almanlar geri çekilirken pek çok köyü yakıp yıktıkları gibi, Kızıl Ordu birliklerinin tutumu da farklı olmadı. Kızıl Ordu işgalinin ilk haftalarında “hain” olarak nitelendirilen Kırım Tatarlarına yönelik yaygın kurşuna dizme, tecavüz ve yağma olayları yaşandı.


Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 32
Bütün postalar: 261
Bütün kullanıcılar: 346
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  TÜM TATARLARIN KIRIM TÜRKLERİNİN SEVGİ SAYGI VE KARDEŞLİK SAYFASI SAYFA HER GEÇEN GÜN GENİŞLEMEKTE AMACIMIZ SADECE PAYLAŞIMDIR. BİZE MAİL ATARAK VEYA MESAJ BORDUNA MESAJ BIRAKARAK ULAŞABİLİRSİNİZ BU SAYFADA GÖRDÜĞÜNÜZ EKSİKLİKLERİ VE OLMASINI İSTEDİKLERİNİZİ BİLDİRİNİZ  
Haberler  
 
 
Toplamda 146085 ziyaretçi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol